19 Mayıs 2014 Pazartesi

MERHABA

Kendimi bildim bileli yemek yapmayı çok sevdim.Sadece pişirmek değil,seyretmek,konuşmak anlatmak,yenişeyler tatmak küçük yaşlardan beri hobim oldu.Tek kanallı tv dönemlerinde nadiren verilen yemek tarifleri başladı mı benim için tüm oyunlar biter kendimi hep televizyon karşısında bulurdum.O zamanlar mercimek yemeyi özendiren bir program vardı.Her gün çıksa diye bekler,biran evvel büyüyüp mutfağa gireceğim günlerin hayalini kurardım.Doğru düzgün cümle bile kuramaz kadar küçük olduğum bir zamanda hamsi ayıklayan annemi o kadar bezdirmişim ki dayanamayıp önüme üç beş hamsi koymuş.Nasıl güzel ayıklamışım hep anlatır.Sonra dolma sarmışım yine o yaşlarda.Herhalde içimdeki yeteneği gördü ki hiç önümü kesmedi.Ne kadar mutfağı batırsam, yaptığımı döksem de yüzüme vurmadı,kızmadı.Hatta liseye geldiğimde mutfak işini tamamen bana bıraktı evin yemeklerini ben yapar oldum.
Bu sevgim yıllar içinde hiç bitmedi.Yaptıklarımı hep takdir eden ve destekleyen bir eşe ve çocuklara sahip oldum.Yemek hakkında çok kitap okudum dergilere abone oldum,programlar seyrettim kurslara katıldım,gezdim gördüm deneyimledim.Sonunda baktım o kadar çok şey birikmiş ki ben bile buna şaştım.
Hayat  neyi arzularsanız yıllar içinde size onu sunuyor.Öyle ya da böyle dualarınız mutlaka karşılık buluyor.Yeter ki ne istediğinizi bilin ve istemeye devam edin.Yeşil kadife kaplı bir defter vermişti seneler önce kayınvaldem.Sen meraklısın kızım al tarif yazarsın diye.Bende başladım yazmaya en güzel en beğenilen tariflerimi..Bu defterden tarifler yapılıyor,eşe dosta ikram ediliyor,sonrasında tarifler isteniyor,yeşil kadife kaplı defter çıkıyor ortaya elden ele geze geze epey meşhur oldu defterim.Tabi zamanla defter mutfak ortamında yağlandı da unlandı da ıslandı da.Yani tam tarihi eser.Bir gün içimden dedim ki;
'Kızıma bırakabileceğim en güzel çeyiz,hem de antika sayılır'
Zamanla bu fikre iyice ısındım,daha bir özenle baktım defterime.Temize çekip kitaplaştırmak istedim.Bir gün bir arkadaşımla otururken öylesine bu fikrimi paylaştım...
Doğrusu yemek konusunda profesyonelleşme arzum hep vardı ama nerden başlayacağımı bilemiyordum.Zamanı bu zamanmış demek, fikrimi paylaştığım arkadaşım hadi ne duruyorsun hemen başla sen yaparsın dedi.O zamandan bu zamana kadar hep destekledi yardımcı oldu değerli fikirleriyle bana yol gösterdi ve göstermeye devam ediyor.
Güzel yemek yapmanın sırrının iyi malzeme özen sabır ve sevgi istediği gibi klişe bir söze ben de yürekten katılıyorum.Ancak güzel yemeklerle donanmış bir sofra yaratmak için çok da mucizevi yeteneklere sahip olmak gerekmiyor diye düşünüyorum.İşte.bu felsefeyle yıllardan beri deneye yanıla özgun tarifler ve yine bunları kombine ederek özgün menüler oluşturuyorum .Gezmeyi görmeyi özellikle de mutfakla ilgili olan deneyimleri çok severim.Nerden ne alınır nerde ne yenir az çok bilirim.Tüm bu konularda ince detaylarına kadar paylaşmaktan da hiç kaçınmam.
Blogumda yazacaklarım da genelde bu konularda olacak ve bu sebeple de adı BENCELEME.(Bana ait incelemeler şeklinde de düşünülebilir).Umarım hayatın koşturmacası ve giderek zorlaşan dünya işerine kısa bir mola  vermiş oluruz hepberaber.Yazdıklarım genç, yaşlı, kadın erkek tüm takipçilere pratik bir rehber olur.Burdaki reçetelerle hazırlanmış ferah sofralarına oturulur...
En güzel dileklerimle sizlere sesleniyorum.Merhaba...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder